YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9631
KARAR NO : 2014/12008
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : BATMAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2006/2-2013/10
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden İ.. A.., A.. G.. vekili Avukat A..G., Ş.. E.. vekili Avukat A.. G., H.. H.. vekili Avukat G.. Ş.., A.. E.., H.. E.., M.. A.. ile aleyhine temyiz istenilen İ.. A.. vs. vekili avukat Z.. E..geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmediği açıklanarak, hükmü temyiz eden müdahillerden hangi tapu kaydına dayandıkları ve kimin mirasçısı olduklarının sorulup açıklattırılması, daha sonra mahallinde yeniden keşif yapılarak dayanılan tapu kayıtlarının ve satış senedinin kapsamlarının yöntemince belirlenmesi, tapu ve vergi kayıtlarının malikleriyle müdahiller murisinin irs ilişkisi olup olmadığı hususunun ve taşınmazların kullanım durumunun saptanması, tapu kayıtlarının intikallerinde meydana gelen malik, miktar ve hudut değişikliği üzerinde durulup bu değişikliklerin nedeninin araştırılması, kayıt maliklerinin ölüm tarihi ve taşınmazların kullanım durumu nazara alındığında dayanılan kayıtların tümüyle veya kısmen hukuki kıymetini kaybedip kaybetmediğinin araştırılıp tartışılması gereğine değinen bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı H.. H..nin 11, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açtığı davaların reddine, davacı H.. H..nin 33 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davasının kısmen kabulüne, 10.12.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 13.400.00 metrekare yüzölçümündeki kısmının H.. H.. adına tapuya tesciline, dava konusu 33 parsel sayılı taşınmazın geri kalan 10.12.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının 1/2 payının davalı İbrahim oğlu Abdullah mirasçıları, 1/2 payının davalı İbrahim oğlu M.. M.. mirasçıları adına tapuya tesciline, müdahil davacıların davalarının reddine, davacılar M.., M.. N..ve M.. D..’in dava konusu 11, 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açtıkları davanın kabulüne, dava konusu 11, 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı 3 pay kabul edilerek birer hisse ile M.. D.. mirasçıları, M.. N.. D.. mirasçıları ve M. D.. mirasçıları adına tapuya tesciline, davacılar M., M. N. ve M. D.’in 26 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açtıkları davanın reddine, dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davalı İbrahim oğlu Abdullah mirasçıları, 1/2 payının davalı İbrahim oğlu M. M. mirasçıları adına tapuya tesciline, karara 20.09.2011 ve 10.12.2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokilerinin eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. H.. vekili, davalı S.. K.. ve paydaşları vekili, davalı R.. K.. ve paydaşları vekili, davalı H.. B.. ve paydaşları vekili, katılan davacı S.. G.. ve paydaşları vekili, katılan davacı İ.. Ö.. ve S.. Ö.. vekili, katılan davacı İ.. Ç.. vekili, katılan davacı A.. G.. ve A.. E.., katılan davacı Ş.. E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların tutunduğu tapu ve vergi kayıtları ile satış senedi kapsamında kalmadığı, adlarına tescil kararı verilen taraflar yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Dava ve temyize konu 11, 25, 26, 27 ve 33 parsel sayılı taşınmazların davacılar Mehmet Demir ve paydaşları tarafından davalı Mustafa çocukları İsa ve diğerleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılan tapu iptal ve tescil davasının kapsamında kaldığı mahkemece belirlenmiştir. Ne var ki; hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilen diğer hususlar yönünden bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, bozma sonrası yapılan keşfe katılan fen bilirkişisinin tarafların dayandığı kayıtların kapsamı hakkında keşfi ve uygulamayı takibe elverişsiz raporuna dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. O, halde mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle hükmü temyiz eden müdahil davacılardan hangi taşınmaz için, hangi tapu kaydına dayandıkları sorulup saptanmalı, ayrıca müdahil davacılara, dayandıkları tapu kayıt maliki ile irsi ilişkilerini kanıtlamaları için olanak tanınmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; tarafların dayandığı tapu ve vergi kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek açıklattırılmalı, bilirkişilerce gösterilemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama imkanı sağlanmalı, davacıların dayanağını oluşturan Temmuz 1335 tarihli satış senedi okunup kapsamı belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli ve uygulanacak tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, denetime açık ve keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlettirilmeli, bu suretle dayanılan kayıtların kapsamı açık bir şekilde tespit edilmelidir. Ayrıca yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi sürelerle ve nasıl kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, kayıtlardaki hudutların arzettikleri özelliklerin ayrıntılı sorularak, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tapu kayıtlarının intikallerinde meydana gelen malik, miktar ve hudut değişlikliği üzerinde durulup, bu değişikliğin nedeni araştırılmalı, kayıt maliklerinin ölüm tarihi ve taşınmazların kullanım durumu nazara alındığında dayanılan kayıtların tümüyle veya kısmen hukuki kıymetini kaybedip kaybetmediği araştırılıp tartışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de adlarına tescile karar verilen kişiler ve pay oranları belirtilmeden hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, kendilerini duruşmada vekil ile temsil ettiren tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.