Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9602 E. 2014/7380 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9602
KARAR NO : 2014/7380
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2011/275-2013/118

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan . parsel sayılı 8.318,88 ve 2.076,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı B.. T.., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli . parsel sayılı taşınmazların davacı B.. T.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların 66 sayılı Toprak Tevzii Komisyonunun 160 numaralı tevzii parseli içerisinde yer aldığı ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu 46/I maddesi uyarınca davacı ve atalarının, taşınmazların Hazine adına kayıt edildikleri tarihten geriye doğru 20 yılı aşkın süre boyunca, malik sıfatıyla ekonomik amaca uygun olarak zilyet bulundukları ve davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. 17.06.2013 tarihli fen bilirkişi raporu incelendiğinde, 1965 yılında yapılan Toprak Tevzii Komisyonunun çalışmaları sırasında, dava konusu . sayılı parsellerin bir bölümünün . numaralı tevzii parseli, bir bölümlerinin ise . numaralı mera parseli içerisinde kaldığı, . numaralı parselin müşterek sınır olarak işaretlendikten sonra Hazine adına tespit edildikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece, Hazine adına olan tapu kaydının dayanağı belirtmelik tutanağı ve dayanakları getirilmemiş, taşınmazların ne sebeple Hazine adına tescil edildiği üzerinde durulmamıış, çekişmeli taşınmazların öncesinin mera ya da kamu orta malı olup olmadığı hususunda yapılan araştırma sırasında dinlenen yerel ve tespit bilirkişileri, yaşları itibari ile toprak tevzii çalışmasının yapıldığı 1965 senesi öncesinde, taşınmazların niteliği ve davacı tarafından zilyetliğin sürdürülüş şekli ve süresi hususlarında bilgi sahibi olabilecek durumda olmadıkları halde soyut içerekli beyanlarına değer verilmiştir. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespite esas 31.12.1965 tarih ve 718 sıra numaralı tapu kaydının dayanağı (160 sayılı tevzi parselinin) belirtmelik tutanak, harita ve ekleri getirtilerek taşınmazların ne sebeple Hazine adına tescil edildiği tespit edilmeli, mahallinde 1965 senesinden öncesi hakkında bilgi sahibi olabilecek yaşlarda, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulundukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, mera ya da kamu orta malı niteliğinde bulunup bulunmadıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş şekli ile çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu.numaralı mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine toprak tevzi haritası ile Kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.