YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9549
KARAR NO : 2014/12038
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : YUSUFELİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2013
NUMARASI : 2011/80-2013/54
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …Köyü çalışma alanında bulunan 209 ada 1 parsel sayılı 46.180,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı S.. K.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tespitinin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1749,75 metrekare yüzölçümündeki bölümün eşit payla davacı S.. K.. ve dava dışı kardeşleri A.., M.. ve Ş.. Ç.. adına tapuya tesciline, kalan kısmın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki davacı, dava dilekçesinde yaklaşık 600 metrekare taşınmaz bölümü için dava açmış, mahkemece iki ayrı keşif icra edilmiş ve iki ayrı keşifte de taşınmazın iki sınırının taş duvarlarla iki sınırının ise çalıdan yapılmış çepherler ile çevrili olduğu mahkeme gözlemi olarak tutanağa geçirilmiş, ilk keşif neticesi alınan fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümünün yüzölçümünün 598,24 metrekare, ikinci keşif neticesi alınan fen bilirkişi raporunda ise çekişmeli taşınmaz bölümünün yüzölçümünün 1749,75 metrekare olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece yapılan keşiflerde taşınmazın sabit sınırlarla çevrili olduğu hususunun tutanağa geçirilmesine ve buna rağmen iki keşif neticesi düzenlenen fen bilirkişi raporlarında yüzölçümler arasında fark bulunmasına karşın mahkemece gerekçesi ve iki fen bilirkişi raporu arasındaki yüzölçüm farkının nereden kaynaklandığı hususu açıklanmaksızın ikinci fen bilirkişi raporundaki yüzölçümü esas alınarak ve talep aşılarak hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.