YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9504
KARAR NO : 2014/12035
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : ANDIRIN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2011
NUMARASI : 2010/26-2011/21
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 18 parsel sayılı 515,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. Y.. adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, zilyetlikle iktisap koşullarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklarca, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığı belirtilmiş ise de, 08.11.2010 tarihli ziraatçı bilirkişi raporundan, çekişmeli taşınmazın %5 taşlılığa sahip olduğu, taşınmaz üzerinde ekili tarım emvali olmadığı, işlenmemiş vaziyette ve pasif otlak olarak kullanılmakta olduğu, dikili tarım emvali olarak 1 adet 5-6 yaşlarında kavak ağacının bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklarca davalı yanın zilyet olduğu beyan edilmiş ise de; teknik ve bilimsel rapora ve taşınmazın dosya içindeki fotoğraflara yansıyan niteliğine rağmen bu fotoğraflara aykırı yerel bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilerek davalı taraf yararına, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.