Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9480 E. 2014/12027 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9480
KARAR NO : 2014/12027
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2013/386-2014/38

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Çekişmeli taşınmazın ne zaman tescil harici bırakıldığının belirlenememesi durumunda, tespit harici bırakılma tarihinin komşu parsele ait kadastro tutanağının düzenlenme tarihi olduğu, buna göre çekişmeli taşınmaza komşu 61,62 ve 63 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları getirtilerek tutanağın edinme sütununun tespit dışı bırakılma tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu tarih ile çekişmeli 337 parsel sayılı taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edildiği 18.02.1986 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığının hesaplanması ve taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak imar-ihyanın ne zaman başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü ve ne zaman tamamlandığınin belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. Ü.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşları esas alınarak çekişmeli taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edildiği tarihe kadar davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Oysa keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın kayısı bahçesi haline getirilmeden önce de arpa ve buğday ekilmek suretiyle kullanıldığını beyan ettikleri gibi, keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda da taşınmazın en az 50 yıldır tarımsal faaliyet olan tarım arazisi olduğu belirtilmiştir. Öte yandan bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, bu yön üzerinde de durulmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle, çekişmeli taşınmazın idari yoldan Hazine adına tapuya kayıt edildiği 1986 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hangi değer üzerinden belirlendiğinin karardan anlaşılamaması da isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.