YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9459
KARAR NO : 2014/10057
KARAR TARİHİ : 16.09.2014
MAHKEMESİ : DARENDE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/72-2013/74
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı tarafın bildireceği tanıkların davetiye ile keşif mahalline çağrılması, keşifte iki hava fotoğrafının jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığı ile uygulanması ve taşınmazın niteliği ile ilgili ziraat bilirkişisinden rapor alınması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile bilirkişi raporunda 5-A harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda 5-A ile gösterilen bölümünde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında “çekişmeli taşınmaza ait iki hava fotoğrafının getirtilerek jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığı ile uygulanması ve taraf tanıklarının davetiye ile çağrılarak keşifte dinlenilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ait tek hava fotoğrafı ziraat bilirkişisine uygulattırılmış, davacı tanıkları yapılacak keşfe davetiye ile çağrılmış ancak tanıklardan İsmail Özcan keşifte mahalli bilirkişi olarak dinlenmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşabilmek için, tespit tarihi olan 2006 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl ve öncesi döneme ait 2 farklı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları ile, temin edilebilen en eski farklı uydu fotoğrafları getirtilip dosya tamamlandıktan sonra taşınmazın bulunduğu yerde mahkemece usulünce belirlenecek yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, davacı tarafından kullanıldığı iddia edilen bölümün niteliği ve sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraat mühendisinden komşu parsellerle ve talebe konu bölümlerin birbiriyle karşılaştırılmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve talebe konu bölümlerin birbiriyle nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, dava konusu edilen bu yerin 2006 tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliği, konumunu, bitki örtüsü, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığı var ise ne zaman başlayıp ne zamandır devam ettiğinin belirlenmesine çalışılmalı, ayrıca bu amaçla fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından yapılacak çalışma ile çekişme konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.