Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9444 E. 2014/8296 K. 13.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9444
KARAR NO : 2014/8296
KARAR TARİHİ : 13.06.2014

MAHKEMESİ : HİLVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2013/44-2014/31

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, K. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan güney ve güney batısında.sayılı parsel ile çevrili bulunan 98.500,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz hakkında, kadastro sonrası imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuş ve ayrıca dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davacının davasının kısmen kabulü ile, dava konusu Şanlıurfa İli, Hilvan İlçesi, K. Köyü’nde bulunan tescil harici olan, fen bilirkişisi A. K. ve Harita bilirkişisi A. K.’in 29.01.2014 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 33.154,72 m2 miktarındaki taşınmazın davacı F.. A.. adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine; davalı Hazinenin tescil talebinin kısmen kebulü ile, dava konusu Şanlıurfa İli, H. İlçesi, K. Köyünde bulunan tescil harici olan, fen bilirkişisi A.K. ve harita bilirkişisi A.K.in 29.01.2014 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.713,20 m2 miktarındaki taşınmazın davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; “çekişmeye konu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü bakımından, davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri gereğince kazandırıcı zamanaşımı yolu ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği” gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kabul kapsamındaki taşınmazın bulunduğu K. Köyü çalışma alanında hangi tarihte kadastro tespitlerinin yapıldığı ve kesinleştiği araştırılmamış, komşu parsellerin kadastro tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmemiştir. Yine; anılan dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli Standart Topoğrafik Fotogrametrİk harita ile stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli, dava tarihinden geriye
doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları getirtilerek, üzerinde jeodozi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulunca stereoskopik inceleme yaptırılmamış; temin edilen 1985 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarının zirai ve jeolog bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirilmesiyle yetinilmiştir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; kabul kapsamındaki ve fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmazın bulunduğu K.Köyü çalışma alanında hangi tarihte kadastro tespitlerinin yapıldığı ve kesinleştiğinin araştırılması; dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi, komşu taşınmazların tamamının kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmesi ve ardından dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü mera okuduğu tespit edildiği takdirde mahkemece yöntemine uygun mera araştırmasının yapılması; üç kişilik jeodozi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyetine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması ve Ziraat Fakültesi Toprak bölümü Öğretim Üyelerinden seçilecek üç kişilik bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların imar-ihya öncesi ve sonrası nitelikleri ile imar ihyalarının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen raporlar alınması, çelişkilerin giderilmesi; HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; bu aşamalardan sonra keşfen belirlenen sınırlara göre Medeni Yasasının 713/4. maddesinde öngörülen ilanların usulüne uygun olarak yapılması; öte yandan, 6360 sayılı Kanun uyarınca Şanlıurfa İlinin mülki sınırları, Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiğine göre; Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Hilvan Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması; ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.