YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9407
KARAR NO : 2014/10035
KARAR TARİHİ : 16.09.2014
MAHKEMESİ : DARGEÇİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/21-2014/77
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu S. Köyü çalışma alanında bulunan 439 ada 50 ve 59 parsel sayılı sırasıyla 36.016,88 ve 2.729,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle sırasıyla eşit hisselerle H.. A.. ve G. C. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. A.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazlar üzerindeki Hasan hissesinin yarı payına yönelik olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının miras hakkına dayalı olarak dava açtığı, elbirliği mülkiyetinde bir mirasçının tek başına böyle bir dava açmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı M.. A.. 11.02.2013 havale tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli .. ada.. parsel sayılı taşınmazlarda H.. A.. adına olan hisselerin yarı paylarının kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile dava açmış, davalı H.. A.. 11.07.2013 tarihli celsede, çekişmeli taşınmazlardan .. ada .. parsel sayılı taşınmazın bölme masraflarının davacı tarafından karşılanması şartı ile babaları tarafından davacı ile kendisine miras bırakıldığını beyan etmiştir. Bu hali ile, davacı, dava konusu parsellerde kendi payını istemekte olup, herhangi bir miras ilişkisine dayanmamıştır. Kaldı ki; mevzuatımızda mirasçılar arasında paya yönelik dava açılmasını engelleyici bir hüküm de bulunmamaktadır. Mahkemece; davalının beyanları da nazara alınarak tarafların delilleri toplanmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.