Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9388 E. 2014/10381 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9388
KARAR NO : 2014/10381
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/276-2014/23

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı T.. E.. ve müşterekleri, Y.Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın zemindeki durumunun yol olmadığını ileri sürerek adına tescili için dava açmışlardır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının 2007 yılında tamamlanıp aynı yıl kesinleştiği, dava tarihine kadar geçen süre içinde hak arama yoluna başvurulmadığı, böylece dava makul sürede açılmadığı gibi tespit tarihinden itibaren 20 yıllık iktisap süresinin de dolmadığı gerekçesiyle red kararı verilmiştir. Ancak, ayni haklar yasal kısıtlama yok ise nitelikleri gereği her zaman ve herkese karşı ileri sürebilir. Yasalarımızda hakkında tutanak düzenlenmeyen yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacı da kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama da, hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Hal böyle olunca mahkemece hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasaya göre taşınmazın sınırları içinde bulunduğu Trabzon İlinin Büyükşehir statüsüne alındığı gözetilerek davada husumetin bu yasa hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.