Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9359 E. 2014/9423 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9359
KARAR NO : 2014/9423
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 1, 145 ada 1 ve 2, 146 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı sırasıyla 46.183.61, 389.52, 21.468.67, 1.831.37, 3.910,78 ve 12.192,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalı … … ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu kaydına dayalı el atmanın önlenmesi ve tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, çekişmeli 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … adına, 145 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Osman Kara ve paydaşları adına, 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın … ve paydaşları adına, 146 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Mızrap Kocabuğa adına, 146 ada 5 parsel sayılı taşınmazın … adına, 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … ve paydaşları adına tapuya tesciline, 145 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 betonarme ev ve ahşap samanlığın …’ya ait olduğunun, 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan (A) harfi ile gösterilen ahşap ev ve (C) harfi ile gösterilen ahşap samanlığın …’na, (B) harfi ile gösterilen ahşap evin Mehmet Küçükoğlu’na ait olduğunun tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydı kapsamında kalmadığı, davalı tarafın dayandığı vergi kayıtları kapsamında kaldığı ve taşınmazların tamamı üzerinde davalı taraf yararına zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Davacı Hazinenin dayandığı K.Sani 1288 tarih ve 21 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazlara ait olmadığı tüm dosya kapsamı ile belirlenmiştir. Ne var ki; kadastro tutanakları malikhaneleri açık bırakılarak tespit edildiğine göre, mahkemece 3402 sayılı Yasa’nın 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenmesi gerekir. Çekişmeli taşınmazların niteliği ile ilgili ziraatçi

bilirkişiden rapor alınmadığı gibi, 146 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların bitişiğinde … Çayı bulunduğu halde bu taşınmazlar yönünden bu yerlerin dere yatağından elde edilmiş olup olmadıkları ile toprak yapısı ve niteliğinin zilyetlikle iktisaba elverişli olup olmadıkları yönünden jeolog bilirkişiden de rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde; doğru sonuca ulaşabilmek için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri, ziraat mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi ve kadastro fen elemanı huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, davalı tarafın 142 ada 1 ve 145 ada 1, 2 parsel sayılı taşınmazlar da tutunduğu 1936 tarih ve 26, 27 ve 31 tahrir numaralı vergi kayıtları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, kapsamları belirlenirken sözü edilen vergi kayıtlarının dava dışı birden fazla komşu parsellere revizyon gördüğü hususu dikkate alınmalı, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, niteliği, varsa zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi hakkında ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraatçi bilirkişiden dava konusu taşınmazların niteliği, halihazır durumu ve öncesinin ne olduğu, jeolog bilirkişiden ise taşınmazların dere yatağı olup olmadığı ya da dereden kazanılıp kazanılmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, uzman fen bilirkişisinden ise keşfi ve uygulamayı gösterir gerekçeli ve krokili rapor alınmalı, krokisinde kaydın sınırlarını işaretlemesi istenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.