Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9342 E. 2014/10467 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9342
KARAR NO : 2014/10467
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2010/20-2014/87

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu E. Köyü çalışma alanında bulunan ..parsel sayılı 21100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Y.. S.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli .. parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Y.. S.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitlerine karşı, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılamaz. Anılan maddedeki 10 yıllık süre, hak düşürücü nitelikte olup olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi, işin esasının incelenmesini önler. Bu nedenle; yargılama bitinceye dek taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından re’sen de göz önünde tutulur. Somut olayda; dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu 2483 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı 26.3.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Dava ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 11.01.2010 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.