YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9334
KARAR NO : 2014/10224
KARAR TARİHİ : 22.09.2014
MAHKEMESİ : ANTALYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2011/166-2014/85
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında O. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı H.. Y.. adına kayıtlı bulunan eski .. ve.. parsel sayılı 1.560 ve 380 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, .. ada .. ada .. parsel numarasıyla ve 1316,84 ve 361,93 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı H.. Y.. taşınmazlardaki yüzölçümü eksikliğinin davalı olarak gösterdiği H.. E..’na ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda komşu parsellerin dava dışı kişiler adına tespit edildiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı H.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesinde, “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Somut olayda mahkemece 08.02.2012 tarihli celsede davacıya yüzölçüm eksikliğinin hangi parselden kaynaklandığı, parsel numarası ve maliklerinin bildirilmesi ve davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verildiği davacı vekili tarafından 17.05.2012 tarihli dilekçe ile komşu parsellerin numaraları ve maliklerinin bildirildiği görülmektedir. Davacı taraf 17.05.2012 tarihli dilekçesi ile HMK’nın 124. maddesi gereğince iradi taraf değişikliği talebinde bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece HMK’nın 124. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerekirken davacı tarafa bu imkan tanınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı H.. Y.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.