Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/927 E. 2014/3928 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/927
KARAR NO : 2014/3928
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : ALUCRA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2009/86-2013/48

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında T. Köyü çalışma alanında bulunan . ada 58 ve 59 parsel sayılı 2105.28 ve 1622.94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ölü oldukları belirtilerek 220 ada 58 parsel sayılı taşınmaz T. B., 59 parsel sayılı taşınmaz ise H. B. adlarına tespit edilmiştir. Davacı İ.. B.. tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli .ada 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm; davacı İ.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, keşif masrafının kesin süre içerisinde ödenmediği kabul edilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için; dosyanın keşif için hazır hale getirilmesi, diğer ifade ile taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa bulunduğu yerlerden getirtilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyanın her yönüyle keşfe hazır hale getirilip hiçbir eksikliğinin bulunmaması gerekir. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince; mahkemece kurulan ara kararda davacı tarafından ibraz edilen delil listesinde yazılı tanıklar için davetiye çıkarılmasına karar verilmemiştir. Davacı tarafından bildirilen tanıklar dinlenmeksizin yapılacak keşiften sonuç alınması mümkün olamayacağı gibi, usulüne uygun olmayan ara kararına uyulmamasının davacı aleyhine sonuç doğurması da hukuka uygun bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlaması mümkün olan teknik bilirkişi, yerel bilirkişi ve tanıklarla ilgili giderler tek tek kalem kalem belirlenerek
bu giderler toplamını yatırması için ispat yükü kendisine düşen davacı tarafa makul süre verilmeli, dinlenmesi gereken yerel bilirkişi ve tanıklara davetiye çıkarılmalı, ara kararına uymamanın sonuçları açıkça bildirilmeli, masraf yatırıldığında arazi başında keşif icra edilip, tarafların tüm delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek ve usulüne uygun bulunmayan ara kararına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup; davacı İ.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASNA, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.