Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9231 E. 2014/11276 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9231
KARAR NO : 2014/11276
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : GEVAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2010/33-2013/29

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ….. Mahallesi çalışma alanında bulunan 107 ada 3 parsel sayılı 9.864,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı İ..G.., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 107 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mera kaydının iptali ile davacı İ.. G.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesine göre haritası olan tapu kayıtlarının kapsamının haritasına göre belirlenmesi gerekir. Davacı tarafından dayanılan 20.09.1977 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğu halde sözü edilen tescil dava dosyası getirtilerek ilam ve krokisi yöntemine uygun uygulanmadığından yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Ayrıca tapu kaydının kuzey hududu mera okuduğundan miktar fazlasının zilyetlik ile kazanımı mümkün değildir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayandığı tescil dosyasının getirtilmesi, tescil dosyası bulunmaz ise tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı haritası getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tescil dosyasındaki tanıkların huzuruyla keşif yapılmalı, keşifte davacının dayanağı tapu kaydına esas alınan tescil ilamı ve haritası teknik bilirkişi aracılığı ile doğu ve güneydeki taşınmaz sınırlarına çakıştırılmak suretiyle zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının kapsamında kalan taşınmaz bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, kayıt kapsam dışında kalan bölüm yönünden ise davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.