YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9212
KARAR NO : 2014/10446
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : KARS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2011/37-2013/457
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K. Köyü çalışma alanında bulunan .. ada.. parsel sayılı 21.917,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. I.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı B.. B.. tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında A.B. mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı B.. B.., M.. B.. ve Z.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliğiyle mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlarını almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Davacı tarafından kök murisi olduğunu belirttiği Ali oğlu Mehmet adına olan tapu kaydına ve ondan irsen intikale dayanılarak dava açılmış, ancak mahkemece tapu kayıt malikinin veraset ilamı temin edilerek taraf teşkili sağlanmamıştır. Bilindiği gibi, taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Kabule göre de; esas yönünden yapılan inceleme yetersiz olup davacı, tanık deliline dayandığı ve tanığını 21.06.2011 tarihli dilekçesi ile bildirdiği halde, davacı tanığı dinlenilmeden hüküm kurulması da doğru olmamıştır. O halde, mahkemece doğru sonucuna ulaşılabilmesi için öncelikle tapu kayıt maliki Ali oğlu Mehmet mirasçılarının kimler olduğu saptanmalı, davaya muvafakat veya katılmaları ya da terekeye temsilci atanması sağlanmalı, taraf teşkili tamamlandıktan sonra, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmaz üzerinde davalının zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tapu kayıt maliki Ali oğlu Mehmet’e ait tapu kaydının hukuki kıymetini kaybedip kaybetmeyeceği zilyet olan kişiler yararına 3402 sayılı Kanun’un 13/B-c maddesinde öngörülen şartların oluşup oluşmadığı tartışılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Açıklanan nedenlerle davacı B.. B.., M.. B.. ve Z.. B.. vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 23.9.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.