Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9204 E. 2014/10726 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9204
KARAR NO : 2014/10726
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : PINARBAŞI SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2013
NUMARASI : 2011/247-2013/162

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, K. Köyü çalışma alanında bulunan,.. ada.. parsel sayılı 87.115,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı O.. Ö.., taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve muris Y. Ö. mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişme konusu . ada .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle 27.05.2013 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 10.936,45 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı murisi Y. Ö. mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davaya konu .. ada.. parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümü hakkında davacı murisi Y. Ö. lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilerek bu bölümün davacı murisi Yusuf Öner mirasçıları adına tesciline, (B) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümler yönünden ise tarım arazisi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı O.. Ö.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, murisi Yusuf mirasçılarının tamamı adına tescil istemiyle terekeye karşı 3. kişi durumundaki Hazineye karşı dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesi zorunludur. Muris Yusuf mirasçılarının davacıya mahkemelerde dava açma konusunda noter ve konsolosluklarda düzenleme şeklinde genel vekaletname verdikleri dosya kapsamından anlaşılmakta ise de, anılan vekaletnamelerde dava konusu taşınmazdan bahsedilmediğine göre genel vekaletnamenin verilmiş olması mirasçıların davaya katıldıkları anlamına gelmeyeceği gibi, davaya muvafakatları olduğu anlamına da gelmez. Hal böyle olunca, davada yer almayan diğer mirasçıların yöntemine uygun bir biçimde muvafakatlarının alınması, bu mümkün olmadığı takdirde TMK’nın 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanarak onun huzuruyla yargılamaya devam edilmesi gerekir. Taraf teşkili, dava şartlarından olup tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek esas hakkında hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; çekişme konusu taşınmaza ait olduğu anlaşılan fotoğraflarda taşınmazın farklı harflerle gösterilerek kabul ve reddedilen bölümleri arasında esaslı bir farkın bulunmadığı görüldüğü gibi, uydu fotoğrafında da taşınmazın tamamının komşu tarım arazilerinden bariz bir şekilde ayrıldığı görülmektedir. O halde; dava şartı yerine getirildikten sonra dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli standart topoğrafik fotogrametrik harita ile stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli, tespit tarihine göre yaklaşık 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları ve varsa temin edilebilen en eski ve en yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilmeli, jeodezi veya fotogrametri mühendisi bilirkişi, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyet ediliyorsa ilk kez ne zaman zilyet edilmeye başlandığı, ne kadar süre ile ne şekilde kullanıldıkları hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, ziraat bilirkişileri kurulundan, taşınmazın öncesi, hali hazır durumu, niteliği, çevre taşınmazlarla farkları olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor istenmeli, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiden getirtilen harita, hava fotoğrafı ve uydu fotoğraflarını inceleyerek taşınmazları işaretlemesi ve bu fotoğraflarda niteliğinin ne olarak gözüktüğünü açıklaması istenmeli, önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin taşınmazın traktör kullanılmaya başlandıktan sonra sürülmez olduğunu belirttikleri göz önüne alınarak zilyetliğin terk edilip edilmediği hususu tartışılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Dava şartı tamamlanmadan ve de eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.