YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9047
KARAR NO : 2014/12320
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : ERZİNCAN SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2010/869-2014/104
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı S.. K.., … Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 330,11 metrekarelik taşınmazın davacı S.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tescil istemine konu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Tescile konu taşınmaz bölümünün kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı hususu araştırılmamış, çifte tapu oluşmasının önüne geçilmesi amacıyla fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritanın bir örneği eklenerek çekişmeli taşınmaz hakkında başkaca dava açılıp açılmadığı Tapu Müdürlüğünden sorulmamış, çekişmeli taşınmaza komşu 847 parsel sayılı taşınmazın oluşumuna esas kayıt ve belgeler getirtilerek yerine uygulanmamış, bu tür davalarda esaslı unsur olan hava fotoğrafı incelemesi yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritanın bir örneği eklenerek çekişmeli taşınmaz hakkında başkaca dava açılıp açılmadığı Tapu Müdürlüğünden, tescile konu taşınmaz bölümünün kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı hususu ise Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu 847 parsel sayılı taşınmazın oluşumuna esas kayıt ve belgeler ile varsa dayanağı olan belgeler (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte) getirtilmeli, dava tarihi olan 2009 yılından geriye 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve 1 jeodezi ve fotogrometri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle
birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle ve taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, dava konusu taşınmazın, önceki keşif tutanağına yansıyan beyanlar itibariyle kuzeydeki 847 parsel sayılı taşınmaz gibi mezarlık niteliğinde olduğu belirlendiğinde bu yerin umumi mezarlığın devamı sayılacağı ve mezarlıkların zilyetlikle iktisabının mümkün olmayacağı göz önünde bulundurularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.