YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9031
KARAR NO : 2014/12318
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : BİNGÖL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2010/775-2013/416
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı B.. B.., G.. K.. çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmış, yargılama sırasında H.. E.., davacı ile aynı nedenlere dayanarak ve dava konusu taşınmazı birlikte kullandıkları iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 14.185,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın eşit paylarla davacı B.. B.. ve müdahil H.. E.. adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, müdahil de aynı iddialarla davaya katılmıştır. Çekişmeli taşınmaz 766 sayılı Kanun’un 2. maddesinde belirtilen tarıma elverişli olmayan sahipsiz yer olduğu kaya, tepe ve dağ niteliğinde olduğu belirtilerek tescil harici bırakılmıştır. Böyle bir yerin, emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemleri tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini ve ekonomik amaca uygun kullanılmaya başlanılmasını müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen tescil harici bölümler üzerinde davacı ve müdahil lehine tescil şartlarının gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, bir taşınmazın öncesindeki niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını veya imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını belirlemek için en iyi yol hava fotoğrafları olduğu halde Mahkemece bu hususta inceleme yaptırılmadan karar verilmiş olduğu gibi, müdahilin belgesiz zilyetlik yoluyla taşınmaz edinip edinmediği hususunda araştırma yapılmamış, komşu taşınmazlara ilişkin kayıt ve belgeler tümüyle getirtilerek uygulamada yararlanılmamış; bir kısım komşu taşınmaz kayıtlarındaki bilgilerden dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede toprak tevzii komisyonunca çalışma yapıldığı anlaşıldığı halde bununla ilgili kayıt ve belgeler getirtilerek dava konusu taşınmaz bölümlerinin durumu incelenmemiş olduğundan, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. O halde mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilmeli, müdahil adına senetsizden zilyetlik yoluyla taşınmaz tescil edilip edilmediği hususunda yöntemine uygun şekilde araştırma yapılmalı, çekişmeli taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, varsa tespit dayanağı belgeleri (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte), tutanaklar kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede çalışma yapan toprak tevzii komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanağı ve tüm ekleri, toprak tevzii komisyonu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz veya komşu taşınmazlara uyduğu bildirilen tüm kayıtlar ile çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara karşılık gelen tevzi parsellerinin dayandığı belirtmelik tutanakları ile varsa dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte) getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği, taşınmazın, tevzii çalışmalarının yapıldığı dönemde kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu kadastro ve toprak tevzi parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; taşınmazın, temyize konu bölümleri tüm yönlerden gösterir fotoğrafları çektirilmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.