YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9001
KARAR NO : 2014/7185
KARAR TARİHİ : 28.05.2014
MAHKEMESİ : HADİM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2013/346-2013/540
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Aşağıesenler Köyü çalışma alanında bulunan 224 ada 2 parsel sayılı 123.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 01.07.1978 doğumlu, Mustafa kızı R.. K.. (K..) adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı F.. A.., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 1916 doğumlu muris R.. K.. adına tescil edilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı F.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazın zaten Mustafa kızı R.. K.. adına kayıtlı olması nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz Mustafa kızı 01.07.1978 doğumlu R.. K.. (Kvv) adına kayıtlı olup, davacı ise annesi olan Mustafa kızı 14.10.1916 doğumlu R.. K.. adına tescil istemi ile dava açmıştır. Buna göre her iki Raziye’nin aynı kişi olduğundan ve mahkemenin kabulünde isabet bulunduğundan söz edilemez. Ne var ki, taraf ehliyeti dava koşuludur. Adına tescil kararı verilmesi istenilen kök muris Raziye’nin davacıdan başka mirasçıları da bulunduğu anlaşılmakta olup, terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmamaktadır. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulması olanaksızdır. Hal böyle olunca, davacı F.. A..’a muris R.. K..’in diğer mirasçılarının davaya katılması veya muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayini için süre verilmeli, davada taraf koşulu bu şekilde sağlandığı takdirde, esasa girilerek, dilekçede talep edilen hususlar hakkında araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususların göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davacı F.. A..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.