Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8929 E. 2014/9710 K. 04.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8929
KARAR NO : 2014/9710
KARAR TARİHİ : 04.07.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu … Mahallesi çalışma alanında bulunan 381 ada 4 parsel sayılı 14.951,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, tapu kaydına dayanarak taşınmazın bir bölümü için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı tarafından hiç kullanılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilmiş, davacı; tapu kaydına dayanarak ve kendisine ait komşu 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 3000 metrekare eksik hesaplandığı ve bu eksikliğin dava konusu 4 parsel sayılı taşınmazda kaldığı iddiasıyla taşınmazının sınırındaki bu bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, davalı; dava konusu taşınmazı kayınpederi Talip Kılıç’ın 1966 yılında ifrazen Yusuf Seis isimli şahıstan noter senedi ile satın aldığını ve o tarihten beri taşınmazın kendi kullanımlarında bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece; taşınmazın zilyetlik durumu göz önünde bulundurularak, davacının taşınmazı hiç kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları yeterince araştırılıp değerlendirilmemiştir. Davacı tapu kaydına dayandığı halde dayanak tapunun tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş ve yöntemine uygun şekilde kapsamı belirlenmemiştir. Eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde kayıt, kroki ve haritaları ile dava konusu taşınmaza komşu tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanak kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif

yapılmalı, keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle davacının dayanağı tapu kaydının varsa haritası zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulanamaması durumunda ise davacının dayandığı tapu kaydının ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tespite aykırı sonuca varılması halinde çelişkinin giderilmesi için tespit bilirkişileri dinlenmeli, davacı dayanağı tapu kaydının dava konusu yeri kapsadığının anlaşılması durumunda dayanak tapunun 19/56 paya ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulmak suretiyle tapu kaydının kapsamı bakımından, tapu malikleri arasında taksim edilmiş olup olmadığı belirlenmeli, paylaşma varsa davacı payına düşen yerin neresi olduğu kesin olarak saptanmalı, ayrıca davalı tarafın önceki satıcısı olduğunu iddia ettiği Yusuf Seis’in, davacının dayanağı tapu kaydının önceki maliklerinden olan Seyis oğlu Yusuf Benan Ömer olup olmadığı belirlenmeli, dava konusu taşınmazın kullanım durumu bu tespitler doğrultusunda değerlendirilmeli, fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıdının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.