Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8910 E. 2014/16161 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8910
KARAR NO : 2014/16161
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/91-2013/463

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda 893 ada 5 parsel sayılı 333.62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, davalı H.. E..’in kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile davalı H.. H.. adına tescil edilmiştir. Davacı N.. Ü.., taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı açılmış olup, tapu kaydının beyanlar hanesine davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki H.. H..ye ve varsa lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı fiili kullanım iddiası ispat yükümlülüğünü içerdiği ve zilyetliğin korunması davasından farklı olarak tapu kaydının beyanlar hanesinde esaslı değişiklik yapılması sonucunu doğurduğundan çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemez. Davanın bu niteliği itibari ile ve 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince, mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, davanın hukuki vasıflandırması hakkında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.