YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8854
KARAR NO : 2014/7757
KARAR TARİHİ : 04.06.2014
MAHKEMESİ : BİRECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2012/589-2013/642
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı B.. D.., mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 99.723,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; zilyetlikle edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, tescili talep edilen çekişmeli taşınmazın hangi tarihte tespit dışı bırakıldığı sorulmamış, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazların tutanakları getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamış, 1985 tarihli tek hava fotoğrafı hükme esas alınmış, hava fotoğrafı incelemesini de jeodezi ve fotogrametri mühendisi yerine jeolog bilirkişi yapmış, keşifte zirai bilirkişinin de bulunduğu ve duruşma tutanaklarından zirai bilirkişinin raporunu dosyaya ibraz ettiği anlaşılmasına karşın, zirai bilirkişi raporuna dosya içinde rastlanmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi sınırlarının tüm ilin mülki sınırlarının haline gelmiş olması ve Büyükşehir Belediyesi sınırlarında kalan köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması nedeniyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile taşınmazın bulunduğu Birecik Belediye Başkanlığına da husumet yöneltilerek taraf koşulu sağlanarak davaya devam edilmek suretiyle davaya devam edilmelidir. Dava konusu taşınmazın hangi tarihte tespit dışı bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve daha önceki keşifte görev almamış bir ziraat mühendisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümünün, önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumu hususunda rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazların tutanakları getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.