YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8774
KARAR NO : 2014/12484
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
MAHKEMESİ : MANAVGAT KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2006/79-2013/120
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki Belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında S.. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 3 parsel sayılı, 17.517,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. Y.. ve paydaşları, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında N.. Y.. davacı taraf ile aynı nedenlere dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın muris M.. A..Y.. mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davalı Hâzinenin dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmemiş, tapu kaydı keşifte yöntemince uygulanmamış, kamulaştırma ile oluştuğu anlaşıldığı halde haritasının bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle tespite esas tapu kaydı, varsa haritası ve oluşum belgeleri ile birlikte tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yansız, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi aracılığıyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında tapu kaydının varsa haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritası bulunamaz veya bulunmasına rağmen zemine uygulanamaz ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmelidir. Davalı Hazinenin tutunduğu tapu kaydı oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırları yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları haritasında işaret etmesi
istenilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı belirlenmelidir. Çekişmeli taşınmazın tamamının veya bir bölümünün Hazinenin dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.