Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8767 E. 2014/6837 K. 23.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8767
KARAR NO : 2014/6837
KARAR TARİHİ : 23.05.2014

MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2012
NUMARASI : 2012/468-2012/522

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili; davacının murisi İ.. adına kayıtlı 528 parsel sayılı taşınmazın davalı Belediye tarafından imar uygulamasına tabi tutularak 1427 ada 1; 1431 ada 1; 1485 ada 1 ve 1494 ada 1 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu ve adı geçen miras bırakanın paydaş kılındığını; bilahare mirasçılar arasında yapılan intikal ve taksim sonucu anılan imar parsellerindeki muris hisselerinin davacı adına tescil edildiğini; ancak, imar parsellerinin dayanağı olan şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece imar uygulaması ile yapılan tescilin, illetten yoksun ve geçmişi de kapsayacak şekilde yolsuz tescile dönüştüğünü ileri sürerek; 1427 ada 1; 1431 ada 1; 1485 ada 1 ve 1494 ada 1 sayılı imar parsellerinin iptali ile geri dönüşüm işlemlerinin yapılarak 528 sayılı parselin davacı adına tescili suretiyle kadastral durumun eski hale getirilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, “davanın husumet (davacılık sıfatı) yönünden reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet (davacılık sıfatı) yönünden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının miras bırakanı İsmail Boran adına kayıtlı 528 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluşturulan 1427 ada 1, 1437 ada 1, 1485 ada 1 ve 1494 ada 1 sayılı imar parsellerinde İsmail Boran’ın paydaş kılındığı, bilahare bu payların intikal ve taksim suretiyle davacı adına tescil edildiği, anılan imar parsellerinde dava dışı kişilerin de paydaş bulundukları; dava dışı kişi tarafından Y.. B.. aleyhine “10.08.1999 tarih ve 1535 sayılı Belediye Encümen Kararı ile yapılan imar uygulamasının iptali” istemiyle açılan dava sonucu, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 15.11.2005 tarih ve 653-1281 sayılı kararıyla “dava konusu işlemin iptaline” karar verildiği ve bu kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği, anılan imar parsellerinin tapu kayıtlarına (beyanlar hanelerine) “imar uygulamasının iptaline dair karar mevcuttur” şeklinde 14.02.2007 tarihinde şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; davacı, mülkiyet hakkına sahip olduğuna göre, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil davası açabileceği, farklı bir ifadeyle aktif husumetin (aktif dava sıfatının) bulunduğu kuşkusuzdur. Öte yandan; anılan İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, parselasyon işleminde hukuka uygunluk görülmediği belirtildiği gibi, sonuçta da imar uygulaması yapılmasına ilişkin işlemin iptaline hükmolunduğu, başka bir ifadeyle sadece dava açan kişiye münhasır olarak iptal kararı verilmediği açıktır. Kaldı ki, İdare Mahkemesi kararının bağlayıcılığı hususu; davacının, mülkiyet hakkına dayalı olarak açtığı iş bu davada “davacı olma sıfatını” etkilemeyeceği gibi, bu durumun davanın dinlenme olanağı bulunup bulunmadığı bakımından işin esasıyla ilgili irdelenmesi gerektiği de tartışmasızdır. Diğer taraftan, iptali talep edilen imar parsellerinde paydaş olan kişilerin tamamı ile ihyası talep edilen kadastral parsel üzerinde oluşturulan imar parselleri var ise, bu parsellerin maliklerinin davada yer almaları gereği de göz ardı edilmemelidir. Hal böyle olunca; diğer dava koşulları gözetilmek suretiyle işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.