YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8723
KARAR NO : 2014/11736
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ : SİMAV ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2014
NUMARASI : 2012/351-2014/2
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında …..Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 27 parsel sayılı 3.021,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1980 yılından itibaren F.. D..’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı T.. D.., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı T.. D..’ın zilyedinde olduğunun tespiti ile bu hususun taşınmazların beyanlar hanesine şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı F.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyize konu taşınmazın davacı T.. D..’ın fiili kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin zilyetlik hususunda bilgileri bulunmadığı gibi, tanık beyanlarının da yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla zilyetlik hususu yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır. Doğru sonuca varabilmek için mahallinde mahalli bilirkişiler ve HMK 31. maddesi uyarınca hakimin taraflara gerektiğinde yeni tanık bildirme hakkının hatırlatılması suretiyle tarafların bildireceği zilyetlik tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, temyize konu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle sürdürüldüğü kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de; 101 ada 27 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterdiği yerin ziraat bilirkişi raporuna göre komşu 101 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile zeminde bir bütün olarak kullanıldığı, (A) harfi ile gösterilen yer dışında kalan bölümde herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı, kendiliğinden yetişen çalı ve dikenlerle kaplı olduğu bildirildiğine göre temyize konu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen yer dışında kalan bölüm hakkında davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı F.. D..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.