YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8701
KARAR NO : 2014/14016
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : KARADENİZ EREĞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2010/329-2014/30
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda G.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 104 ada 184 parsel sayılı 8.898,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ormana sınır olup B.. K.. zilyetliğinde ise de belge ibraz edilmediğinden davalı Hazine adına tarla niteliği ile tespit ve tescil edilmiştir. Davacı B.. K.. ve arkadaşları, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit paylarla tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın orman olmadığı ve davacılara ait olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf 1938 tarih 125 tahrir nolu vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece orman tahdidinin yapılıp yapılmadığı, kesinleşip kesinleşmediği, ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde kullanıldığı kesin olarak belirlenmemiş, davacı dayanağı olan vergi kaydı kapsamı ile vergi kaydının revizyon durumu değerlendirilmemiştir. Dava, vergi kaydına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı ve dayanılan vergi kaydının taşınmaza uyup uymadığı, kaydın kapsamı veya dışında kalan bölümler yönünden davacı taraf yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yöneliktir. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı merciinden sorulup tespit edilmeli, yapılıp kesinleşmiş bir orman kadastrosunun varlığı halinde orman tahdit harita ve mazbataları, kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunmaması durumunda ise bölgeyle ilgili hava fotoğrafları, amenajman planları, 1/25.000 ölçekli memleket haritası ile çekişmeli taşınmaza komşu olan parsellerin tutanak ve dayanaklarını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve üç kişilik ormancı ve zirai bilirkişi heyeti refakate alınarak yeniden keşif yapılmalı, ormancı ve zirai bilirkişi heyetinden arazinin niteliği, toprak yapısı konusunda ayrıntılı ve gerekçeli bilgi alınmalı, taşınmazın vasıfları kesin olarak saptanmalı ve mahkeme gözlemi de keşif tutanağına yazılmalıdır. Taşınmazın başında
icra edilecek keşif sırasında davacı tarafın dayanağını oluşturan vergi kaydı revizyon gördüğü komşu 104 ada 177 ve 183 sayılı parsellerde dikkate alınmak suretiyle uygulanıp, kapsamı belirlenmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden tanıkların beyanları alınmalı, taşınmazın öncesi ve tasarruf şekli hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Ayrıca vergi kaydının kuzey sınırı olan “öz”ün niteliği jeolog bilirkişi marifeti ile belirlenerek “öz”ün ve doğu hududundaki “çalılık” ile güneydeki “harman”ın zilyetlikle kazanmaya elverişli olup olmadığı kesin olarak saptanmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kaydın kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, bundan sonra mülkiyet belgesi olmaması nedeniyle zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceği de göz önüne alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.