Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8649 E. 2014/10658 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8649
KARAR NO : 2014/10658
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : MANAVGAT 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2011/330-2013/526

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı M.. Ş.., kadastrodan sonraki zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği, 1966 yılında yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.811,39 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı G.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece 26.03.2012 tarihinde yapılan keşifte mahkemenin gözlemi taşınmaz üzerinde birkaç zeytin ve badem ağaçlarının bulunduğu şeklinde tutanağa geçirilmiş, orman bilirkişi raporunda 1958 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın makilik, 1988 tarihli hava fotoğrafında ise açıklık alan olarak görüldüğü bilgisine yer verilmiş, ancak hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye incelettirilerek taşınmazın imar-ihya durumu hakkında rapor alınmamış, tek kişinin düzenlediği denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiği, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırılıp, köyler’in mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olduğu göz önüne alınarak Manavgat Belediyesi ile Antalya Büyükşehir Belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra davaya devam edilmeli, bundan sonra dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin şekilde ayrı tarihlere ait olmak üzere yüksek çözünürlüklü en az üç adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosyaya konulmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliği, arazinin
ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmeli, daha sonra taşınmaz başında önceki zirai bilirkişi dışında 3 kişilik zirai bilirkişi ile fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılmalı, mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısının mukayese edildiği, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün tarıma elverişli olup olmadığı, ne zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığı hususlarına dair rapor alınmalı, dosyada hükme esas alınan zirai bilirkişi raporu ile çelişki doğması halinde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişinden keşfi izlemeye elverişli rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli, önceden belirlenecek 3 kişilik mahalli bilirkişi heyetinden taşınmazın öncesinin ne olduğu, tarım arazisi olup olmadığı, kim tarafından nasıl zilyet ve tasarruf edildiği hususlarında olaylara dayalı olarak beyan alınmalı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle kazanına süresinin dolup- dolmadığı saptanmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davalı G.. B.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediye Başkanlığına iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.