Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8629 E. 2014/9876 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8629
KARAR NO : 2014/9876
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : ÜNYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2014
NUMARASI : 2011/49-2014/7

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında Dizdar Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacılar adına müştereken kayıtlı bulunan eski .. parsel sayılı 6.120,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz yeni .. ada .. parsel numarasıyla 6.543,78 m2 yüzölçümlü olarak, tapuda davalı Hazine adına kayıtlı bulunan eski .. parsel sayılı 171,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise yeni .. ada.. parsel numarasıyla 267,73 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar S.. E.. ve Ü.. E.., dava konusu ..ada .. parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 96,73 m2 fazla belirlendiğini ileri sürerek bu fazlalığın kendi taşınmazlarına eklenmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda çekişmeli .. ada .. parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 14,35 m2’lik bölümün tespitinin iptali ile .. ada .. parsele eklenmek suretiyle 175,28 m2 olarak; .. ada 1 parsel sayılı taşınmazın (C) harfiyle gösterilen 106,81 m2’lik bölümünün tespitinin iptali ile .. ada..parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle 6.636,24 m2 olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi amacıyla yapılmakta olup, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir. Somut olayda uyuşmazlık, uygulama kadastrosu sonrasında dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın yüzölçümündeki artışın, davacılara ait 178 ada 2 parsel sayılı taşınmaza dahil olması gerektiği noktasındadır. Mahkemece, tesis kadastrosuna ait kadastro paftası ile uygulama kadastrosu paftasının çakıştırılmasıyla yetinilmiş, denetime imkan vermeyen soyut içerikli ve dava konusu taşınmazların artış ya da azalışlarının nedeni üzerinde durulmayan yetersiz fen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik inceleme, araştırma ve uygulama ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu pafta haritası ile paftaya esas orijinal ölçü krokisi, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplanmalıdır. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 3 harita mühendisinden oluşacak fen bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında ilk tesis kadastrosuna ait kadastro paftaları ile uygulama kadastrosu paftası ile çakıştırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, yine kadastro paftaları ile yenileme kadastro paftasının ölçekleri çakıştırılıp zemine uygulanmak suretiyle davaya konu edilen bölümün kadastro paftası ve mahkeme kararı ile oluşan haritaya göre durumu değerlendirilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişi raporunda, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde tesis kadastrosuna ait harita ve hükmen oluşan yeni duruma ilişkin harita ile uygulama haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve uygulama haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava edilen bölümle ilgili olarak yapılan uygulama kadastrosunun usulüne uygun olup olmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.