YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8619
KARAR NO : 2014/8073
KARAR TARİHİ : 10.06.2014
MAHKEMESİ : YILDIZELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2010/391-2013/306
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu T.Köyü çalışma alanında bulunan . parsel sayılı 2.438,43 ve 7.506,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduklarından söz edilerek ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı S.. Y.. ve arkadaşları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine nedeniyle adlarına kayıtlı bulunan 104 ada 26 parsel sayılı taşınmazların eksik ölçüldüğü ve bu eksikliğin çekişmeli . ada . ve . parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan fen bilirkişi rapor ve krokisinde çekişmeli . ada. parsel sayılı taşınmazın (C) harfleriyle gösterilen 377,51 m2’lik kısım ile . ada . parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 1.685,56 m2’lik kısmının ifrazen tapu kayıtlarının iptali ile. ada .parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle veraset ilamında gösterilen payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parsellerin dava konusu edilen bölümleri üzerinde davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların stereoskopik hava fotoğrafları olup olmadığı araştırılmamış, komşu parsel kayıtları getirtilerek, dava konusu taşınmazların vasfı ve kullanımına ilişkin, komşu parsellerle mukayeseli olarak, ziraat bilirkişisinden ayrıntılı rapor alınmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve ziraat mühendisinden oluşacak uzman bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların hangi tarihten beri kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişilerinin de tanık sıfatıyla dinlenilmek suretiyle çelişki giderilmeli, dava konusu taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmişler ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dava konusu taşınmaz bölümlerinin 2005 yılında yapılan kadastro tespit tarihine göre 15-20-25 yıl öncesini kapsayacak şekilde 5’er yıl aralıklarla 3 ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları olup olmadığı araştırılarak bulunması halinde getirtilerek, harita mühendisi ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bir bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya tabi taşınmazlardan olduğu saptandığı taktirde imar-ihyanın tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlenerek, tespit tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hesaplanmalı, daha önce götürülmeyen başka bir ziraat mühendisi uzman bilirkişinden çekişmeli taşınmaz bölümleri ile çevresindeki taşınmazları arasında ayırıcı unsur olup olmadığı, niteliği, eğimi, toprak yapısı, bitki örtüsü ile özel mülke konu olup olamayacağını belirtir şekilde taşınmaz bölümleri üzerinde varsa ağaçların yaşları, cinsleri ve ne suretle kullanıma konu oldukları ve taşınmaz bölümleri ve çevresinin işaretli olduğu değişik yönlerden çekilmiş ve geniş açıdan gösteren fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmesi için tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.