Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8586 E. 2014/16250 K. 26.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8586
KARAR NO : 2014/16250
KARAR TARİHİ : 26.12.2014

MAHKEMESİ : TORTUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2007/84-2013/147

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 28.01.2014 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen K. T. vekili Avukat …. geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu olan … Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 36, 107 ada 14, 126 ada 20, 150 ada 27 ve 153 ada 130 parsel sayılı 44.845.25, 14.493.32, 38.792.47, 33.653.11 ve 46.146,28 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim, pay satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında F.. G.. ve diğerleri adına tespit edilmiş; 150 ada 27 ve 153 ada 130 parsel sayılı taşınmazlar askı ilan süresi sonunda 08.4.2005 tarihinde; 106 ada 36, 107 ada 14 ve 126 ada 20 parsel sayılı taşınmazlar M. N. G. tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine 08.8.2005 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar Maksut oğlu A. G. mirasçıları F.. G.. ve müşterekleri vekili, 13.11.2007 tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazların kök miras bırakan Maksut’tan değil, kendi miras bırakanları A. G. kaldığı iddiasına dayanarak A. G. mirasçısı olmayan davalıların paylarının iptali ve davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; kök muris Maksut’un mirasçısı olan İ. G. mirasçıları olan davalılar Nihat, Abdurrahman, Nebile, Hüsnü ve E. G. davayı kabul ettikleri dosyaya sunulmuş dilekçeleri ile 23.6.2010 tarihli oturum tutanağının incelenmesinden anlaşılmaktadır. Bu kabul beyanları; davacıların iddia ettikleri gibi, çekişmeli taşınmazların öncesinde ortak muris Maksut’a ait olmayıp davacıların murisi A. G. ait olduğu vakıasını kabul için yeterli değildir ve mahkemenin bu yöne ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; mirasçılar arasında pay devrinin mümkün olması nedeniyle aynı kabul beyanlarının, kabul eden davalılar adına tespit ve tescil edilmiş müşterek paylarının iptali ve davacılar adına tescili yönünden sonuç doğuracağı tartışmasızdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 311. maddesi uyarınca; kabul, kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Hal böyle olunca; mahkemece yukarıda adı geçen davalıların davayı kabul beyanları bu çerçevede değerlendirilerek
bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tümüyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 26.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.