Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8543 E. 2014/7003 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8543
KARAR NO : 2014/7003
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/07/2013
NUMARASI : 2013/30-2013/25

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ş.. Köyü çalışma alanında bulunan, 523 ada 68 parsel sayılı, 9.633 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 2613 sayılı Yasa’ya göre yapılan kadastro sırasında aynı kuvvet ve mahiyette tapu kayıtları mevcut olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Tespit gününden sonra davacılar Y.. D.. ve arkadaşları tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydına dayanılarak açılan tescil davası, görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 523 ada 68 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davacı M.. D.., 1/2 payının R.. D.. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Çorlu Belediyesi Tüzel Kişiliği vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinden devredilen davanın tarafları esas alınmak suretiyle dava konusu taşınmazda zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın esasına ilişkin hüküm kurulmuştur. Ne var ki, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmaz malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit edildiğine, tespit tarihinden sonra tapu sicili açık olan taşınmazla ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest davanın Kadastro Mahkemesine aktarılmış bulunduğuna göre kadastro hakimi 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesine göre re’sen araştırma yapmak ve taraf teşkilini sağlamak zorundadır. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hal böyle olunca; öncelikle aynı kuvvet ve mahiyetteki iki ayrı tapu kaydı bulunduğuna ilişkin 11.11.1957 tarihli komisyon kararında belirtilen tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve tapu kayıtlarının oluşumuna esas tüm belgeler ile varsa haritası getirtilmeli, her iki tapu kaydının malikleri ya da mirasçıları bu davaya dahil edilerek taraf teşkili tamamlanmalı, bundan, sonra tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanarak işin esasına girilip, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c maddesinde öngörülen iktisap şartlarının davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Ç.. B..na iadesine 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.