YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8485
KARAR NO : 2014/6724
KARAR TARİHİ : 22.05.2014
MAHKEMESİ : BORÇKA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2012/77-2013/400
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında M.. Köyü çalışma alanında bulunan 187 ada 16 parsel sayılı 1.912,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı R..A.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı Ş.. A.., miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmaz üzerindeki evin 1/2 payının kendisine ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin, taksimle davacı yana düşen iki odasının, kadastro tespiti sırasında davacının vekili olarak hazır bulunan M.. Ö..’in muvafakati ile davalı adına tespit edildiği, bu evdeki hissesine karşılık davacı yana dava dışı komşu ve adına kayıtlı 187 ada 17 parsel sayılı taşınmazda 16 parselden bir kısım yer verilerek tespit yapıldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı Ş..A.. ve vekili sıfatıyla kadastro tespitinde hazır bulunduğu söylenen M.. Ö.. bu şekilde bir anlaşma olmadığını ileri sürmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece icra edilen keşifte dinlenenler M.. Ö..’in tespite bu anlaşma doğrultusunda muvafakat verdiğini doğrulamışlarsa da davacıyı temsilen tespitte hazır bulunduğu söylenen M.. Ö..’in davacı adına bu şekilde bir anlaşma yapmaya yetkili olup olmadığı saptanmamıştır. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan evin iki odasının taksimen davacıya kalmış olduğu tarafların kabulünde olduğuna göre, mahkemece yeniden keşif yapılarak davacıya ait olduğu ileri sürülen bölümün belirlenmesi ve bu hususun 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden tarafa iadesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.