YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8412
KARAR NO : 2014/8697
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : ZARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/98-2014/20
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda Ç. Köyü çalışma alanında bulunan .ada .parsel sayılı 2.797,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H. G. adına, . ada .parsel sayılı 1.141,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A.. T.. ve H. T. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. A.., çekişmeli taşınmazların bir bölümünün yol olduğunu ileri sürerek bu kısımların tapudan terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yol olduğu iddiasıyla dava açma yetkisinin Köy Tüzel Kişiliği adına köy muhtarına ait olduğu, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kanun’un 16. maddesinde yolların ilke olarak özel mülkiyete konu olamayacağı, haritasında gösterilmekle yetinileceği hükme bağlanmıştır. Umumi köy yolları da bütün köylünün kullanımına açık kamu malı niteliğindedir. Hukuk Genel Kurulu’nun 15.11.2006 tarih, 2006/14-729 esas, 2006/723 karar sayılı ilâmında da açıklandığı üzere tüm köylünün kullanımına açık kadim yolun özel mülkiyete konu edilmesi halinde; buradan yararlanan kişilerin meşru, kişisel ve güncel yararları, kısaca hukuki yararları ihlal edilmiş olmaktadır. Bu durumda da köy sakinlerinden bir ya da bir kaçının özel mülkiyete konu edilen yerin, yeniden yol olarak terkinini istemekte korunmaya değer hukuki yararları bulunduğu kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde, yollar da kamu malları arasında sayıldığı için özel kanunlardaki hükümler dışında özel mülkiyete konu olamazlar ve zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün değildir. Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; tüm köyün ve köylünün yaşama düzenini, yerleşimini yakından ilgilendiren, bütün köylünün kullanımına açık kamu malı niteliğinde bulunan ve haksız şekilde davalı adına tapuya bağlanan dava konusu köy yolunun eski haline getirilmesinde ve bu yoldan köylülerin yararlanabilmesinin sağlanmasında, dolayısıyla tapu iptal ve terkin davasını açmakta köyde oturan ve kendi kullanımı engellenen davacının aktif
husumet ehliyeti bulunduğu gibi; dava açmakta hukuki yararının bulunduğu da her türlü duraksamadan uzaktır. Hal böyle olunca davacı H.. A..’ün aktif dava ehliyetinin bulunduğunu kabulle işin esasına girilerek tarafların iddia ve delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.