Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/8402 E. 2014/6712 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8402
KARAR NO : 2014/6712
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

MAHKEMESİ : FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/415-2013/38

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu 1427 parsel sayılı 5050 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 08.09.1964 yılında idari yoldan H.. H.. adına tapuya tescil edilmiş, 18.11.1964 yılında kayden davacı Ş.. K..’ye satılmıştır. Ancak Orman İdaresinin dava konusu taşınmazın ormandan açıldığı gerekçesiyle açtığı tapu iptali davası neticesi Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1968/22 Esas, 1979/834 Karar sayılı, 07.11.1980 tarihinde kesinleşen ilamıyla tapu kaydının iptaline ve taşınmazın orman sınırları içinde bırakılmasına karar verilmiştir. Tapusunun iptaline karar verilen 1427 parsel sayılı taşınmaz 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 3220 ada 8 parsel olarak orman sınırları dışına çıkarılmış, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın Ş.. K..’nin kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile H.. H.. adına tespit edilmiştir. Davacı Ş.. K.. daha önce satın aldığı dava konusu taşınmazı ikinci kez satın almak zorunda kalacağını ileri sürerek H.. H.. adına olan tapu kaydının iptali ile çekişmeli taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 3220 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı H.. H.. adına tescilinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın esası hakkında karar verilmiş ise de, dava konusu 3220 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti Kadastro Mahkemesi’nin 2006/486 Esas sayılı dosyasında davalı olup tutanak aslının da bu dosya içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kadastro tutanağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğine göre, askı ilan süresinden sonra açılan eldeki bu davanın Kadastro Mahkemesinde açılan davaya katılma niteliğinde olduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca, Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek davanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.