YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8363
KARAR NO : 2014/7736
KARAR TARİHİ : 04.06.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 17. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/01/2014
NUMARASI : 2013/814-2014/3
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında K..Köyü çalışma alanında bulunan .ada. parsel sayılı 2.059,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı davalı kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. Ç.., taşınmazların kendi kullanımında olduğunu öne sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, Asliye Hukuk Mahkemesi Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmekle dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Kadastro Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı A.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin iptali ve davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davaların, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki Hazineye ve lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı açılıp, ileri sürülen iddianın ispat yükümlülüğünü içerdiğinden çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemeyeceği gibi, 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren işler kapsamına da girmemektedir. Mahkemece davanın niteliği kadastro tespitine itiraz kabul edilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Çekişmeli taşınmazların askı ilan tarihleri olan 21.07.2010 ve 20.08.2010 tarihleri arasında dava açılmadığından 23.08.2010 tarihinde tespiti kesinleştirilerek tapu kayıtları oluşturulmuş, dava 29.11.2012 tarihinde açılmıştır. Kadastro Mahkemesi askı ilan süresi içinde açılan davalarda görevli olup askı ilan süresi geçtikten sonra açılan zilyetlik şerhine yönelik davalarda yukarıda açıklandığı üzere Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermesi gerekirken, kadastro mahkemesinin görevli olduğuna yönelik yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.