YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8357
KARAR NO : 2014/10655
KARAR TARİHİ : 25.09.2014
MAHKEMESİ : ALANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2010/804-2013/532
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı M.. B.. vekili, davacı lehine mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği, 1960 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazda kadastrodan sonraki zilyetlik nedeniyle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazın davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (B1) harfi ile gösterilen 8.333,66 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın temyize konu (B1) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; 04.04.2012 tarihinde yapılan keşifte mahkemenin gözlemi tutanağa geçirilmemiş, hava fotoğrafları uygulanmamış, tek kişinin düzenlediği denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporu hükme esas alınmış, tescile karar verilen çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesinin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlenmiş olduğu Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, köylerin mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olduğu göz önüne alınarak; Alanya Belediyesi ile Antalya Büyükşehir Belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl (1980-1990 yıllarını) öncesini kapsayacak şekilde ayrı tarihlere ait olmak üzere yüksek çözünürlüklü en az üç adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosyaya konulmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmeli, daha sonra taşınmaz başında önceki zirai bilirkişi dışında 3 kişilik zirai bilirkişi ile fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılmalı, mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısının mukayese edildiği, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün tarıma elverişli olup olmadığı, ne zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığı hususlarına dair rapor alınmalı, dosyada hükme esas alınan zirai bilirkişi raporu ile çelişki doğması halinde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişinden keşfi izlemeye elverişli rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli, önceden belirlenecek 3 kişilik mahalli bilirkişi heyetinden taşınmazın öncesinin ne olduğu, tarım arazisi olup olmadığı, kim tarafından nasıl zilyet ve tasarruf edildiği hususlarında olaylara dayalı olarak beyan alınmalı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle kazanma süresinin dolup-dolmadığı saptanmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, tescile karar verilen taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız belirlenmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen karar harcının kabul edilen miktar üzerinden değil, reddedilen miktar üzerinden hesaplanması ve reddedilen kısım için davalı Hazine lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.