YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8201
KARAR NO : 2014/5828
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : BİGA SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2013/129-2013/869
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğü’nce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca davalı Y.. T..’nın talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında S.. Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı Y.. T.. ve müşterekleri adına kayıtlı olan 1.. ada 3.. parsel sayılı 601.40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 556.95 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı H.. T.. (ölü) mirasçılarına ait bulunan 1.. ada 3.. parsel sayılı 807.91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 851.95 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı Y.. T.., düzeltme işlemi sırasında paydaşı olduğu taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait 1.. ada 3.. parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, Dairemizin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın görev nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemenin Biga Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı Y.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların isteminin mülkiyete yönelik olduğu, önceki günlü görevsizlik kararının işin esasına girilmeksizin hükme bağlandığı ve Yargıtay incelemesinden de bu yönüyle geçerek bozma ilamına konu edildiği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Yargıtay bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak doğar. Bu cümleden olmak üzere usuli müktesep hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edildiği şekilde yargılamanın devamı gerekir. Diğer taraftan 6100 sayılı HMK’nın 23/2. maddesi uyarınca temyiz mercii tarafından verilen göreve ilişkin kararlar alt derece mahkemeleri için bağlayıcı olup; Mahkemece bu hususlara riayet edilmeksizin yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı Y.. T.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.