Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7953 E. 2014/10427 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7953
KARAR NO : 2014/10427
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : KARS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2012/365-2012/416

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Kiziroğlu Köyü çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı sırasıyla 14.025,19, 2.969,62 ve 13.228,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan tapu kaydı nedeniyle .. ada ..parsel sayılı taşınmazlar davalı H.. Ş.., .. ada.. parsel sayılı taşınmaz ise davalı B.. Ş.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. Ş.., tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. Ş.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalıların tutunduğu ve çekişmeli taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtlarının taşınmazları kapsadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece mahallinde iki defa teknik ve yerel bilirkişi refakatinde keşif yapılmıştır. 26.10.2009 tarihinde yapılan keşifte görev yapan uzman fen bilirkişiler çekişmeli taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları ile bölgede yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtlarının uygulandığı toprak tevzi parselleri ile dayanağı haritalarının çekişmeli taşınmazlara uyduğunu belirtmişlerdir. Buna karşılık 24.09.2010 tarihli keşifte görev yapan teknik bilirkişiler ise davacının tutunduğu 29 sayılı tapu kaydının çekişmeli . ada .. parsel sayılı taşınmaza, 31 sayılı tapu kaydının ise çekişmeli.. ada.. parsel ile birlikte dava dışı .. ada ..parsele uyduğunu rapor etmişlerdir. Nitekim davacı ve davalıların tapu kayıtlarının yönleri de birbirinden farklı olup bu halde davacı ve davalılar başka tapu kayıtlarına dayandıklarına göre her iki taraf tapu kayıtlarının aynı taşınmazı kapsaması mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece uzman fen bilirkişilerin raporlarında ortaya çıkan bu çelişkinin giderilmesi ve dava konusu taşınmazların hangi tarafın tutunduğu tapu kayıtları kapsamında kaldığının tereddütsüz olarak belirlenmesi gerekir. Ne var ki tarafların dayanağı tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren iktisap nedenleri, maliki ve tedavülleri izlenecek şekilde eksiksiz olarak getirilmemiş, taşınmazların bulunduğu yerde toprak tevzi çalışması yapılıp harita düzenlenmesine rağmen mahkemece kadastro paftası ile toprak tevzi paftasını çakıştırır şekilde keşfi izlemeye yarar teknik bilirkişi raporu düzenlettirilmemiştir. Davacı tarafın dayanağı tapu kayıtlarının revizyon durumu sağlıklı bir şekilde araştırılmamıştır. Doğru sonuca ulaşmak için; bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ait belirtmelik tutanakları, tablendikatif listeleri ile dayanağı haritalar, taraf dayanağı tapu kayıtları varsa dayanağı mahkeme kararı ve krokisi ile birlikte maliki, iktisap nedenini belirtir tüm tedavülleriyle ve revizyonları ile birlikte ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı üç kişiden oluşan fen bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davacı ve davalı tarafların dayanağı olan tapu kayıtları ile haritası uygulanıp kapsamı usulüne uygun olarak belirlenmelidir. Kayıtların haritalarının teknik nedenle uygulanamaması halinde ihdasından itibaren tüm tedavülleri okunup, kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde göstertilmeli, gösterilen hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, kayıtlarının ihdası, intikali, intikal sırasında hudutlarda ve miktarda değişiklik varsa bu değişikliğin nedeni, hudutların arz ettikleri özelliklerle taşınmazları kimin hangi tarihten bu yana ne sıfatla tasarruf ettiği hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişi kurulundan özellikle bölgede yapılan toprak tevzi çalışması sırasında düzenlenen harita ile kadastro paftasını çakıştırarak çekişmeli taşınmazların toprak tevzi parsellerinden hangisine isabet ettiğini gösterir, uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı A.. Ş.. mirasçıları vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.