Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7858 E. 2014/8432 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7858
KARAR NO : 2014/8432
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : PAZAR (RİZE) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2012/304-2013/546

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu F.. İlçesi S.. Köyü çalışma alanında bulunan ..ada .. parsel sayılı 117,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ç.. K.. adına tespit ve tescil edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine taşınmaz üzerindeki kargir binanın 2 hissesinin Ç.. K.., 1 hissesinin A..T.. ve 1 hissesinin M..K.’na ait olduğu şerhi yazılmıştır. Davacılar A.. K.. ve M.. K.., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payları oranında tapu kayının iptali ile adlarına tescili ve beyanlar hanesinde bulunan şerhin “taşınmaz üzerindeki kargir binanın 1 hissesinin Ç..K.., 1 hissesinin A.. T.., 1 hissesinin Metin ve 1 hissesinin M.. K..’na ait olduğu” şeklinde düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliği mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlerini almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Ancak, bu kural bir mirasçının terekeye tabi bir taşınmaz için üçüncü kişiye karşı açacağı davalarda geçerli olup, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları durumunda oybirliği aranmaz. (HGK’nın 23.10.1996 tarih 1996/522 Esas, 1996/713 Karar). Bu ilke TMK’nın 701 ve 702. maddelerindeki kuralın istisnasını oluşturmaktadır. Somut olayda davacılar, çekişmeli taşınmazların murisleri M.. K..dan kaldığını, mirasçılar arasında taksim olmadığını ileri sürerek miras paylarının adlarına tescili istemiyle diğer bir mirasçı olan davalı aleyhine dava açmışlardır. Yukarıda açıklandığı üzere mirasçılar arasında miras payına yönelik olarak açılan davalarda mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı aranmaz. Hal böyle olunca mahkemece, davanın esasına ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin TMK’nın 702/2. maddesi gereği terekeye ait mal için tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.