YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7838
KARAR NO : 2014/8429
KARAR TARİHİ : 16.06.2014
MAHKEMESİ : YAHYALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2003/32-2013/249
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine, A. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında M. Ç. tarafından Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davasının reddedildiği, davaya konu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasıyla Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Davacılar M. Ç. mirasçıları Emin ve Z.. Ç.. irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda Hazine’nin davasının reddine, davacılar Emin ve Z.. Ç..’nin davalarının kabulüne uzman teknik bilirkişinin raporuna ekli krokide 18.503 m2 olarak gösterilen taşınmazın yeni bir parsel numarası verilerek davacılar M.Ç. mirasçıları E.. Ç.. ve Z.. Ç.. adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Aynı taşınmazla ilgili olarak 1984 yılında eldeki dosyanın davacılarından Emin ve Z.Ç.’nin miras bırakanları M. Ç.tarafından Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine 1984 yılında açılıp, Mustafa’nın 1988’de ölümü üzerine mirasçıları Emin ve Z.. Ç.. tarafından devam olunan dava, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/149 – 2002/38 sayılı ilamı ile taşınmazın tespit dışı bırakıldığı 1977 yılı ile dava tarihi arasında 20 yıllık iktisabı sağlayan süre dolmadığı gerekçesi ile reddilmiş ve ilam 2002 yılında Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bundan sonra davacı Hazine, 22.01.2003 tarihli dilekçesi ile taşınmazın Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Davacılar Emin ve Z.. Ç.. de 24.4.2003 tarihli dilekçeleri ile tespit dışı bırakıldığı 1977 yılından bu yana taşınmaza zilyet oldukları ve zilyetliklerinin 20 yılı doldurduğu iddiasıyla adlarına tescil istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece, yukarıda sözü edilen kesinleşmiş mahkeme ilamının doğru bir tespit hükmü olmadığı, birleşen dosya davacıları Emin ve Z. Ç. murisi Mustafa yararına dava tarihi olan 1984 yılından önce mülkiyet şartlarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Konusu, tarafları ve sebebinin aynı olması nedeniyle zilyetlik süresinin dolmadığına ilişkin önceki hükmün taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Bu ilamla taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kesilmiş olması nedeniyle aynı yerle ilgili olarak açılan ikinci davanın olumlu sonuçlanabilmesi için, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 19.01.2007 gün ve 2005/1 Esas, 2007/1 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı gibi ilk kararın kesinleşmesinden itibaren taşınmaz üzerindeki zilyetliğin davasız ve aralıksız ve malik sıfatıyla yeniden 20 yıl sürmesi gerekir. Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince Kayseri İlinin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediyesi sınırları olarak kabul edildiği, davalı A. Köyü’nün Tüzel Kişiliğinin kalkmış olduğu göz önüne alınarak Yahyalı Belediyesi ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra açılan ilk tescil davasının 19.09.2002 tarihinde kesinleşmesi, görülmekte olan ikinci davanın ise 24.04.2003 tarihinde açılması, ilk davanın kesinleşmesi ile ikinci davanın açılması arasında TMK’nın madde 713’te öngörülen 20 yıllık yasal kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmamış bulunması karşısında davacılar Emin ve Z.. Ç.. davasının reddine, davacı Hazine davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.