YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/774
KARAR NO : 2014/3584
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2013
NUMARASI : 2010/147-2013/444
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda S. Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 120, 124, 128, 142, 161, 106 ada 13, 57 ve 135 ada 4 parsel sayılı 184.00, 5816.91, 2206.94, 9349.00, 8694.55, 4214.13, 2173.61 ve 60.42 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı B.. B.., 102 ada 172, 194, 138 ada 1 parsel sayılı 3142.92, 1956.59, 398.22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı N.. B.., 128 ada 49, 54, 62 parsel sayılı 2966.63, 4325.93, 2296.28 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı E.. B.. adına tespit ve tescil edilmiş, 102 ada 143, 169, 176, 104 ada 61, 106 ada 27 parsel sayılı 10.604.84, 5095.30, 2938.42, 19.388.98, 4160.13 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar önce ölü olduğu belirtilmek suretiyle H. B. adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 102 ada 143, 169, 176, 104 ada 61 parsel sayılı taşınmazlar S.. B.., 104 ada 61 parsel sayılı taşınmaz 1/3 paylı olarak N. E., N.. Ç.., N.. G.. adına satış yoluyla kayden tescil edilmiştir. Davacı M. Ç. taşınmazların muris Salih oğlu Emin’den kaldığını öne sürerek miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazların murisin ölüm tarihi itibariyle muristen kaldığının bilinemediği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı M.. C.., çekişmeli taşınmazların murisi 1895 doğumlu Salih oğlu Emin’den kaldığını, 1918 yılında ölümüyle mirasçıları arasında taksim yapılmadığını miras payının bulunduğunu öne sürerek dava açmış, ancak murisin mirasçısı olduğuna dair mirasçılık belgesini sunmamış, mahkemece de bu hususta davacıya süre verilmemiştir. Davalılardan Hüseyin oğlu E.. B.. taşınmazların büyük kısmının üçüncü kişilerden satın alındığını, çok azının muris Emin’den kaldığını söylemiştir. Taşınmazlar başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları taşınmazların dededen babadan kaldığı şeklinde son derece soyut beyanda bulunmuşlar, bahsi geçen dede, babanın kim olduğu hususunda mahkemece olaylara dayalı olarak sorulmamıştır. O halde öncelikle davacıya muris 1895 doğumlu Salih oğlu Emin’in mirasçılık belgesini sunması için süre verilmeli, mirasçılık belgesi sunulduğunda davacı ve davalıların murisin mirasçısı olup olmadıkları belirlenmeli, davacının mirasçı olduğunun anlaşılması halinde, mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ile tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip çekişmeli taşınmazların, kimden kime nasıl kaldığı, ortak muris 1895 doğumlu Salih oğlu Emin’in gelip gelmediği, ortak muristen geliyor ise murisin ölümünden sonra taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise kime isabet ettiği, davalı tarafa isabet etmiş ise diğer mirasçılara ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akibetlerinin ne olduğu, taşınmazların kim tarafından ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilip incelenmeli, mirasçılık ilişkisi devam ettiği süre zarfında, taşınmazlara zilyet edenler yararına zilyetlik ile iktisap hükümlerinin uygulanamayacağı düşünülmeli, davacının miras payına yönelik dava açtığına göre mirasçı olmayan davalılara karşı açtığı davasının dinlenemeyeceği gözetilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.