Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7709 E. 2015/7311 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7709
KARAR NO : 2015/7311
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 13 parsel sayılı 6.075,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarafların ortak murisi …, 117 ada 9 ve 34 parsel sayılı 4.401,69 ve 8.407,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise tarafların diğer ortak murisi … adına, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı …, miras yoluyla gelen hakka ve pay satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ile davalı tarafın anne ve babaları adına tespit edilmiş, davacı; taşınmazların, annesinin babası olan …’den geldiğini ve …’in diğer mirasçılarının paylarını kendisinin satın aldığını iddia ederek bu paylarla annesinden gelen miras payının adına tescilini istemiş, davalı taraf; dava konusu 116 ada 13 parsel sayılı taşınmazın annelerine onun babası …’den miras kaldığını, diğer taşınmazların ise babaları tarafından …’den satın alındığını belirtmişler ayrıca tapu kayıtlarına da dayanmışlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların kök muris …’den geldiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da davalı tarafın dayandığı ve davacının da kabul ettiği tapu kayıtlarından, çekişmeli taşınmazların kök muris …’den intiklal ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece bu tapu kayıtlarının uygulaması yöntemince yapılmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davalı tarafın dayanağı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde kayıt, kroki ve haritaları ile dava konusu taşınmazlara komşu tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanak kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle davalı tarafın dayanağı tapu kayıtlarının varsa haritası zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritasının uygulanamaması durumunda ise ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, davalı tarafın dayanağı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsadığının anlaşılması durumunda bu kayıtların intikal ve pay durumları da göz önünde bulundurularak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.