YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7606
KARAR NO : 2014/10445
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : TÜRKOĞLU KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2012
NUMARASI : 1995/47-2012/3
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davalı tarafın tutunduğu tapu ve vergi kaydının, gayri sabit hudutlu olduğu, kapsamlarının sabit sınırlardan başlanmak suretiyle yüzölçümüne değer verilerek belirlenmesi gerektiği, bu durumda yüzölçümü fazla olan vergi kaydı kapsamı dışındaki kesim yönünden 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde yazılı kısıtlamalar da göz önünde tutulmak suretiyle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli..parsel sayılı taşınmazın 05.3.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (D) harfiyle işaretli bölüm ile bu bölümden sonraki 100 dönümlük miktarın kayıt malikleri adına, geriye kalan 13.400 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hâkimi, doğru, infazı kâbil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında sicil oluşturmaya elverişli bir karar vermek zorundadır. Çekişmeli taşınmazın geometrik şeklini değiştirir şekilde verilen hükümlerin fen bilirkişi raporuna dayanması ve bu rapor ile irtibatlandırılması, hükmün infazı açısından zorunludur. Somut olayda; kararın hüküm fıkrasının 2 ve 3 numaralı bentlerinde sözü edilen 100 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın sınırları fen bilirkişi raporunda gösterilmemiştir. Bu haliyle kararın infazı mümkün bulunmamaktadır. İnfazı kabil olmayacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Hal böyle olunca fen bilirkişisinden 100 dönüm yüzölçümündeki bölümüde harflendirerek gösterecek şekilde infazı mümkün rapor alınmalı ve hüküm fıkrasında bu rapor ile irtibat kurularak infazı kabil hüküm tesis edilmelidir. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.