YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/757
KARAR NO : 2014/3573
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : SARIKAMIŞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/11-2013/43
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı A. T.’dan kaldığı, ancak mirasçıları arasında usulüne uygun şekilde paylaşmanın yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa söz konusu taşınmazların kimin payına isabet ettiği, davacının miras payını davalının babasına satıp satmadığının belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 129 ada 35, 123 ada 15 parsel sayılı taşınmazların 1/2 paylı olarak davacı ve davalı adına elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların muris Mecit’ten kaldığı mirasçıları arasında paylaşılmadığı gerekçeşiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazların muris Mecit’e ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında usulune uygun şekilde paylaşıldığı, davacı ile davalının babasına düştüğü, paylaşmanın tarafların da kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Paylaşma ile miras ilişkisinin sona ererek müşterek mülkiyet hükümlerinin işlemeye başladığı, davacının köyden ayrılarak taşınmazların kullanımını bıraktığı 1980’li yıllardan kadastro tespitinin yapıldığı 2008 yılına kadar davalı tarafça zilyet ve tasarruf edildiği, davalı tarafın kullanımının fer’i zilyetlik olduğu hususunun davacı tarafından da kanıtlanamadığının anlaşılmasına göre, davalı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle bu parsellerle ilgili hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.