Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7547 E. 2014/8474 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7547
KARAR NO : 2014/8474
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : UŞAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2014
NUMARASI : 2012/1-2014/2

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında E.Köyü çalışma alanında bulunan.. parsel sayılı 16.643,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Süleyman oğlu M.. A..’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar C.. A.., S.. M.., S.. A.., S.. T.. taşınmazın müşterek muris tarafından satın alındığı ve müşterek murisin tüm mirasçılarının hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 2/B kullanıcı tespitinin iptaline, davalının 4/8 davacıların ayrı ayrı 1/8 pay oranı ile paydaş olduklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı M.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa’nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda davacılar, dava konusu taşınmaz üzerinde yalnızca lehine zilyetlik şerhi verilen M.. A..’ı davalı göstermiştir. Hal böyle olunca davacılara davasını Hazineye de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, yasal hasım durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili yöntemine uygun şekilde sağlanmalı, tarafların bildirdikleri deliller toplanıp usulünce değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle yöntemince taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.