YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7488
KARAR NO : 2014/8551
KARAR TARİHİ : 17.06.2014
MAHKEMESİ : IĞDIR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2013
NUMARASI : 2010/254-2013/14
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında S.. Köyü çalışma alanında bulunan ..parsel sayılı 284.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı A.. Ç.. ve M.. T.. miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine, çekişmeli ..parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar A.. Ç.. ve M.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı tarafa HMK’nın 114/1-g maddesi uyarınca davanın usulden reddedileceği ihtarı yapılmak suretiyle gider avansının yatırılması için süre verildiği halde HMK’nın 324. maddesi ve 3402 sayılı Kanun’un 36. maddelerinde düzenlenen delil avansının süresinde yatırılmamış olması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Başka bir deyişle masrafın yatırılması için verilen kesin süre ihtaratı usulden ret sonucunu doğuracak şekilde yapılmış, dava ise “delil avansının yatırılmamasının” sonucu olacak şekilde esastan reddedilmiştir. Gider avansına ilişkin kesin süreye uymamanın müeyyidesi “davanın usulden reddine” karar verilmesi; delil avansı için verilen kesin süreye uymamanın müeyyidesi ise “o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılma”dır. Kaldı ki yapılan ihtarat da 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ve daha genel bir düzenleme olan HMK’nın 324. maddesindeki koşulları içermemektedir. Kadastro Kanunu’nun 36/1. ve HMK’nın 324. maddesinin ara kararı gereğini yerine getirmekle yükümlü taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra yapılacak oturumda keşif gününün belirlenip keşif için gerekli hakim, katip, mübaşir, taraf tanıkları, yerel bilirkişi adayları, teknik ve uzman bilirkişi ücreti tanık ve bilirkişilere çıkarılacak davetiye masrafları ve araç gideri kalemler halinde saptanıp bu giderin ne kadar süre içerisinde mahkeme veznesine depo edileceği açıkça belirtilip ara kararı gereğini yerine getirmemenin sonuçları hazır olan tarafa ihtar edilmeli, hazır olmayan ve ara kararı gereğini yerine getirmek zorunda bulunan tarafa ise bu ara kararı bir ihtarnameyle ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmelidir. Ayrıca keşif masrafının yatırılacağı son gün ile keşif tarihi arasındaki sürenin bilirkişi adayı ve tanıklara çıkarılacak davetiyeler için de yeterli olması gerekmektedir. Mahkemece keşif için gün ve saat belirlenmeden davacı tarafa gider avansı yatırması hususunda kesin süre ihtaratı 23.01.2013 tarihli celsede davacıların yüzüne karşı yapılmıştır. Keşif ara kararı verilmeden gider avansının yatırılmamasına dayanılarak keşif delilinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilemez. İhtarat usulsüz olup hukuki sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle mahkemece öncelikle keşif gün ve saati de belirlenerek, davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun ve makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi halinde mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.