YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7428
KARAR NO : 2014/5343
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
MAHKEMESİ : YAZIHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2011
NUMARASI : 2009/30-2011/73
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu M.. Köyü çalışma alanında bulunan 4.. parsel sayılı 86800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1982 tarihinde yapılan tesis kadastrosu sırasında Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olması nedeniyle malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, Yazıhan Kadastro Mahkemesinin 31.12.1998 gün 1998/89-85 Esas ve Karar sayılı ilamı ile taşınmaz ifraz edilmiş, 5.. parsel sayısını alan 58700 metrekare yüzölçümündeki bölüm A.. oğlu A.. K.. ve müşterekleri adlarına, 5.. parsel sayısını alan 28100 metrekare yüzölçümündeki bölüm Ö.. A.. ve arkadaşları adlarına tescil edilmiş, hüküm 06.04.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı A.. K.. 03.04.2009 tarihinde açtığı davada 5.. parsel sayılı taşınmazın paylı olarak yazıldığını ancak zeminde bir bölüm yeri bağımsız olarak kullandığını bu bölümün kendisine ait olduğunu öne sürerek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının talebi 5. parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5823 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile tespit dışı bırakılan bölümde kalan (B) harfi ile gösterilen 2100 metrekare yüzölçümünde olan bölüme ilişkindir. Mahkemece davacının zeminde kullandığı alanın payına göre fazla olması ve diğer paydaşların bir müdahalesinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Davacı kadastro tespitinden önceki nedenlere dayanarak dava açmıştır. Mahkemece bu husus göz ardı edildiği gibi davacının talebinin bir bölümünün de tescil davası niteliğinde olduğu dikkate alınmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından davacının talebine konu yerlerin kayıt malikleri arasında kadastro tespitinden önce yöntemine uygun şekilde paylaşılıp paylaşamadığı, paylaşılmışsa kime kaldığı, bu bölümlerin zilyetliğinin tespitten önce davacıya devredilip devredilmediği, davacı tarafından bağımsız olarak zilyet edilip edilmediği ya da müstakilen davacıya ait olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, alınan beyanlar ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, davacının talebinin bir bölümünün tescil davası niteliğinde olduğu gözetilerek 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 2. ve 3. bentleri uyarınca Malatya İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği dikkate alınarak Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Yazıhan Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı bu bölüm yönünden Medeni Kanun’un 713. maddesinde belirtilen yerel ve gazete ilanları yapılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı A.. K.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.