Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7371 E. 2014/9910 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7371
KARAR NO : 2014/9910
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : FATSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2009
NUMARASI : 2008/292-2009/254

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda Ö. Köyü çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 643.22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve taksim nedeniyle A.O. Geçtin mirasçıları adına verasette iştirak halinde tespit ve tescil edilmiş, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmaz üzerinde bulunan evin M. oğlu K.. G..’e ait olduğu şerhi verilmiştir. Davacılar, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan evin müşterek muris M.G. tarafından yapıldığını ileri sürerek şerhin düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. G.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava, taşınmazın üzerinde yer alan muhdesatın aidiyetinin tespiti davası olarak nitelendirilmiş ve eldeki davanın açıldığı tarihte taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasının mevcut olmadığı, bu nedenle de davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” hükmüne amirdir. Davacılar, taşınmaz üzerinde bulunan evin ortak miras bırakan babaları Mehmet tarafından yapıldığı iddiası ile tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesi istemi ile dava açtığına göre, dava; kadastro tespitinden sonra taşınmaz üzerinde inşa edilen meskenin aidiyetinin tespitine ilişkin olmayıp, kadastro sonucu taraflar ve dava dışı ortakları adlarına tespit ve tescil edilen .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde, tespit gününden önce mevcut muhdesatın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince sahibi adına beyanlar hanesinde gösterilmesi istemine; başka bir ifadeyle kadastro tespitinin hatalı yapıldığı iddiasına ilişkin olduğundan, davacıların dava açmakta hukuki yararları kanun hükmü gereği mevcuttur. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü süre içinde açılan eldeki davada Mahkemece; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi göz önünde bulundurularak işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken, davanın niteliği hakkında yapılan yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup; davacı A.. G.. ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.