Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7314 E. 2014/6109 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7314
KARAR NO : 2014/6109
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 722 parsel sayılı 8.231,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle dere yatağı vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 722 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmış olması nedeniyle Hazine adına tapuya tescili ile davacı … adına mülkiyetinin tespitine karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi ve davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı … çekişmeli taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Hükmü temyiz eden davalı … ve arkadaşları tespit maliki olmadıkları gibi açılan davaya da yöntemince katılmamışlardır. Mahkemece re’sen davaya dahil edilmeleri de davanın gerçek tarafı oldukları anlamına gelmez.Davanın tarafı olmayanlar aleyhine bir hüküm de oluşturulmadığına göre adı geçenlerin hükmü temyizde hukuki yararları bulunmadığından … ve arkadaşları vekilinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
2- Hazine temsilcisinin temyizine gelince, mahkemece; davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro Müdürlüğünce, dava konusu taşınmazın, 1984 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan yerlerden olduğu, orman kadastro komisyonunca 2010 yılında yapılan çalışmada orman sınırı dışına çıkartılan alanlardan olduğu varsayılarak parsel numarası verilmek suretiyle tespitinin yapıldığı, ancak çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılan alanlardan olmayıp tapulama harici bırakılan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait üç ayrı zamanda çekilmiş (1985, 1993 ve 1998 yılları gibi) stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların jeodezi ve fotogrametri uzmanı fen bilirkişilerince stereoskopla incelenmesi gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için dava konusu yere ait uydu ve hava fotoğrafları
getirtilerek açıklandığı şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmamış; bilirkişi ve tanık sözleri hava fotoğrafları ve komşu taşınmaz kayıtlarıyla denetlenmemiştir. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın hava fotoğrafları … Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, jeodezi veya fotogrametri mühendisi, ziraat mühendisi, orman mühendisi ve jeoloji mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, ziraatçı ve orman bilirkişileri vasıtasıyla taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları ile daha önceki ziraatçı bilirkişi raporlarını da irdeleyecek şekilde ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.