Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7273 E. 2014/9445 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7273
KARAR NO : 2014/9445
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 3 parsel sayılı 1.597,02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı … miras yoluyla gelen hakka, satın almaya, bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 29/36 hissesinin davacı … adına, 7/36 hissesinin davalı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; dava ve temyize konu taşınmaz kadastro tespiti sırasında zeytinlik niteliği ile tespit edilmiştir. Dinlenilen bir kısım yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmaz üzerinde davacı ve davalıya ait zeytin ağaçlarının bulunduğunu bildirmişler, mahkemece taşınmaz üzerinde davacı ve davalıya ait olan zeytin ağaçlarının sayısı nazara alınarak hüküm oluşturulmuştur. Buna karşılık mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen muhdesat niteliğindeki zeytin ağaçları 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19. maddesi hükmü gözetilerek kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmemiştir. O halde mahkemece; davacıya ait olduğu bildirilen 29 adet zeytin ağacı ile davalıya ait olduğu belirtilen 7 adet zeytin ağaçlarının yaşı, sayısı ve taşınmaz üzerindeki konumu ile taşınmaz içerisindeki dağılımı uzman fen bilirkişi raporuna işaretlenmeli, bir başka deyişle davacı ve davalıya ait olan zeytin ağaçları birbirinden ayrılabilecek şekilde sayısı ve taşınmaz üzerindeki konumu fen bilirkişi raporunda işaretlettirilerek, akabinde bu ağaçların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.